Atatürk Diyor ki!
Atatürk ve Türkçemiz
Arkadaşlar, bizim uyumlu ve zengin dilimiz yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. Yüzyıllardan beri kafalarımızı demir çerçeve içinde bulunduran, anlaşılmayan ve anlamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak ve bu gereği anlamak zorundayız. (1 kasım 1928)
... Uluslar ailesine aydın, yetişmiş büyük bir ulusun dili olarak elbette girecek olan Türkçe’ye bu yeni canlılığı kazandıracak olan Üçüncü Büyük Millet Meclisi, yalnız sonsuz Türk tarihinde değil, bütün insanlık tarihinde seçkin bir yer tutacaktır(*). (1 kasım 1928)
Ulusal duygu ile dil arasındaki bağ çok güçlüdür. Dilin ulusal ve zengin olması ulusal duygunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil, bilinçli işlensin.
Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır(*). (2 eylül 1930)
... Türk dilinin, kendi benliğine, aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için, bütün devlet kuruluşlarımızın, özenli, ilgili olmasını isteriz(*). (1 kasım 1932)
Kesin olarak bilinmelidir ki, Türk ulusunun ulusal dili ve ulusal benliği bütün hayatında baş ilke kalacaktır. (1933)
... Kültür işlerimiz üzerine ulusça gönüllerimizin titrediğini bilirsiniz. Bu işlerin başında da Türk tarihini doğru temelleri üstüne kurmak; öz Türk diline, değeri olan genişliği vermek için candan çalışılmakta olduğunu söylemeliyim. Bu çalışmaların göz kamaştırıcı verimlere ereceğine şimdiden inanabilirsiniz. (1 kasım 1934)
(*) işaretli parçalar bugünkü dile aktarılmıştır.