Atatürk Şiirleri

 

ATATÜRK

 

 Ben evvelden yurt deyince

 Şimdi rüya gibi gelir

 O tarih ne tarihtir

 Zaferler peşinde.

 

 Sarp dağların eteğinde

 Bunca ırmak

 Yeşil vadilerden akarak

 Dalıp gider bozkırların içine.

 

 Herkes işinde gücünde

 Gökyüzü, şanlı bayrak

 Deniz, orman ve toprak

 Yolumuzun üstünde.

 

Ben evvelden yurt deyince

Böyle düşünürdüm yurdumu

Yurdun Atatürk olduğunu

Anladım Atatürk ölünce.

 

Atatürk bu yurda

Ellerin! verdi

Büyüyen çocuklarda,.

Atatürk'ün elleri.

 

Atatürk bu yurda

Gözlerini verdi

Gökyüzü bir hazin mavi

Atatürk öldü öleli.

 

Behçet NECATİGİL

 

 

 

BENİ SEVMEK DEMEK

 

Yaşatıyor musun devrimlerimi

Götürebiliyor musun yeni çağlara

Yazıyı kılığı hür düşünceyi

Örnek ediyor musun uluslara

 

Atabiliyor musun zihinlerden

Softalık gerilik tüm karanlığı

Adın var mı en yeni buluşlarda

Köye sokabildin mi aydınlığı

 

Sevebiliyor musun düşmanını

Bolluk mu bir uçtan bir uca vatan

Derim ki yolumda yürüyorsunuz

Büyüğünden küçüğüne o zaman

 

Halim YAĞCIOĞLU

 

 

 

 

K

 

 Gitgide daha çok özlüyoruz seni Atam,

 Her lokmada aklımıza geliyorsun.

 Her damla yaşta,

 Ağaçların hışırtısında,

 Güneşin doğuşunda seni görüyorum.

 Her damla suda sen,

 Dağda, taşta esen yelde,

 Hep sen varsın yüreklerde.

 Kitaplarda resimsin sen,

 İlmek ilmek halılarda,

 Renk renk çiçeklerde,

 Barışta, özgürlükte,

 Sevgide, kardeşlikte,

 Hep seni anıyoruz Atam.

 Ama her 10 Kasım gelince,

 O kara gün, o talihsiz gün,

 Nedense buğulanıyor gözlerimiz,

 Kabarıyor içimiz, coşuyor,

 Bir hüzün çöküyor içimize

 Tarih bu eşsiz insanı kaybetti diye.

 

Suat ANGI

 

 

 

ANT

 

Ant içtik, Ata'm, gitmeye gösterdiğin izden

Ruhun tutacaktır bizi her gün elimizden.

Çiğnenmeyecek göklere yükselttiğin ülkü

Ta arşa çıkardın yere düşmüş ulu Türk'ü!

Atmaz bir adım arkaya Türk'üm diyecek genç

Yoktur seni inkar edecek...varsa ne iğrenç!

Cennetse bu yurt, sen onu buldun da harabe

Bir gün olacaktır anıtın Türklüğe Kabe!

Göğsünde bu yurdun tütedurdukça ocaklar

Eksilmeyecektir sana kan ağlayacaklar.

Bitmez yaşımız ruh kalabildikçe bedende

Mahşerde bir önder bulacak Türk yine sende.

Bir ay gibi Türk'ün sönük ufkunda belirdin,

Öldün denemez, tarihe sen dipdiri girdin.

Kaç paslı beyin bir ucu çıkmaz yola dalsa

Gençlik, Ata'nın yolcusudur bir kişi kalsa.

Türk'üm diyen artık bir akisti o güneşten,

Bağrındaki iman bir alevdir o ateşten.

Binbir saf olup ardına düşmüşse bu ülke,

Türk'ün şefi sendin, kalacaksın Ata.Türk'e.

Zindan kesilen ruhlara bir nur gibi doldun,

Türk ırkinin en son ulu peygamberi oldun!

Tutsak seni layık yüce Tanrı'yla müsavi

Toprak olamaz kalp doğabilmişse semavi!

Ölmez bize cennetlerin ufkundan inen ses,

İnsanlar ölür, Türklüğe Allah olan ölmez!

Ant içtik Ata'm, gitmeye gösterdiğin izden,

Ruhun tutacaktır bizi her gün elimizden.

 

Edip AYEL

 

 

 

 

ATATÜRK ÇAĞLARI

 

 Seni düşününce

 Güzel aydınlık dolar içimize.

 Mutluluklar ışır gözlerimizin içi

 Cangelir gücümüze.

 

 Karanlıkları dağıtan aydınlığı

 Senin gözlerinde buluruz.

 Kök salarsın derin sevgilerce

 Evrimleşmek, büyümek andımız.

 

 Al gelincikler açar kabrinde

 Yarınlara yönelir sesimiz.

 İçimizde büyür senin çiçeklerin

 Ölünceye dek izindeyiz.

 

 Senin sevginle geliştik, büyüdük

 Sen verdin bize özgürlüğümüzü.

 Dalgalanıyorsun göklerde bayrak bayrak

 Sen güldürdün yüzümüzü.

 

 Sen verdin bize özgürlüğümüzü.

 Bir kez daha öğrendi bizi dünya.

 Türk tutsak olmaz bilsinler.

 Akevrimin masmavi aydınlığındsa

 Açar ak karanfiller.

 

 Yurdumuzun dağlama vurur ulu sesin

 Yansır bütün yıldızlar

 Uzat ellerini bize Atatürk

 Dolaşsın varlığımızda nefesin.

 

 Güçlenir büyüklüğünde çağlar

 Seni yaşamanın kıvancına ortak

 Ses ver ölümsüzlüğün doruğundan

 10 Kasınçlarda ulusun ağlar...

 

Şahinkaya DİL

 

 

 

 

ATATÜRK

 

Sana borçluyuz ta derinden,

Çünkü yurdumzu sen kurtardın.

Hasta yorgun düşmüştük,

Yaralarımızı iyice sardın.

 

Yiğittin, inanç sahibiydin, yapıcıydın.

Sanatkardın, denizler kadar engin;

Kimsenin görmediğini görürdü

Sevgiye bakan gözlerin.

 

Dedin ki: Bu millet, bu büyük millet

Yüzyıllar boyunca geri kalmış;

Bu yurt, bu güzel yurt, bizim yurdumuz

Her yanından yaralar almış,

 

Dedin ki: Bir güzel savaşmalı

Kurmak için yeniden

Bilgiyle inançla, coşkunlukla

"Öğün, çalış güven."

 

Sana borçluyuz ta derinden.

Işığısın bu yurdun.

Dilimizi, ulusallığımız öğrettin bize,

Çünkü Cumhuriyetimizi sen kurdun.

 

Hürriyeti sen yaydın içimize,

Halkçıyız dedin halk içinden,

İnançla hür yetiştirdin bizi;

Sana borçluyuz ta derinden,

 

Devrimlerle yüceltti, çok yüceltti.

Bu milleti temiz ellerin.

Sana borçluyuz ta derinden

En büyüğü'Mustafa Kemallerin.

 

Cahit KÜLEBİ

 

 

 

ATATÜRK'Ü ANIŞ

 

 "Yüz yıllar içinde eşi bulunmaz,

 Dünya tarihinde benzeri az,

 Kahraman, mert, yiğit, fedakar yılmaz,

 Büyükler büyüğü şanlı Atatürk.....

 Büyük Türk milleti esir olmuştu.

 Yurduna yabancı asker dolmuştu.

 Bu dertle tutuştu yandı Atatürk.

 Yanan bir meşale gibi şevk verdi.

 Karanlık yollarda bize önderdi.

 O'nundu milletin açışı, derdi.

 Damarda dolaşan kandı Atatürk.

 Nihayet kurtardı milleti, yurdu.

 Yepyeni bir devlet, cumhuriyet kurdu.

 "Gençliğe emanet bunlar" buyurdu.

 Her işte gençliği andı Atatürk.

 Nice inkılaplar, işler başardı.

 Yurdun her yanına gider coşardı.

 Sevgiydi, şefkatli, candı Atatürk

 Şimdi mezarında rahat uyuyor.

 Bu sonsuz sevgiyi elbet duyuyor.

 Dağa, tasa, göğe, yıldızlara sor

 Türklük seni nasıl andı Atatürk....

 

Rakım ÇALAPALA

 

 

 

 

ÇOCUKLA ATATÜRK

 

Masal gibi dinliyorum Atatürk

Senin gündüzlerin! ısıtıyordu çifte güneş

Senin gecelerin çatlamış bir nardı.

                                   

Türküyle, sevinçle, bayraklarla

Umutla doluydu hep

Bütün yolların ardı.

                                    

Öyle yücesin ki yurdumda

Yalnız dağların değil

Tepelerin üstü kardı.

                                   

Türküm, doğruyum, çalışkanım derken

Parlayan soluğuna uçsuz bucaksız

Kocaman gökyüzü dardı.

                                   

İşte

Benim bir serçem bile yok

Senin kartalların vardı.

 

F. Hüsnü dağlarca

 

 

 

 

ATATÜRK'Ü ANIŞ

 

Düşmanların elinden.    

Adım küçük, büyük,

Bizi kurtaran Atam.      

Anıyoruz her zaman.

Bu vatanı yeniden,      

Adı büyük Atatürk,

Özenle kuran Atam.     

Arllı şanlı kahraman.

Ünümüzü dünyaya,     

Bir bölünmez vatansın,

Mertçe duyuran Atam.   

Ey ölümsüz Atamız.

Gündüz gün, gece ay,  

Gönlümüzde yatansın,

Benzer kahraman Atam. 

Seni unutamayız.

 

Necati ÖNGAY

 

TAM

 

 Karanlık devirde dünyaya gelen,

 Tarihlerde açtı yeni bir dönem,

 Yüzyıl öncesinden bu günü gören,

 O büyük dehana hayranız Atam.

 

 Uygarlığa ilk adımı sen attın,

 Yurdumun üstünden sisi dağıttın,

 Gökyüzünde yaşamaya layıktın,

 Kara topraklara sığmayan Atam,

 

 Durmadan yüzyıllar gelip geçse de,

 Dün ölmüş gibisin, acın kalplerde,

 Sesin yankılanır hala göklerde,

 Senden ayrı kalmak mümkün mü Atam.

 

 Sen bizimle bir kalp, bir vücut idin,

 Bizim bir parçamız seninle gömüldü.

 Gönüllerde sana tahtla kuruldu,

 Sonsuza dek orda yaşarsın Atam.

 

 Her şehire büstün güzellik katar,

 San abakan gözler bir daha bakar,

 Yaktığın meşale dünyayı tutar,

 Senin ışığında yaşarız Atam.

 

Nazile DEMİR

 

 

 

 

ATATÜRK'ü ANIŞ

 

Düşmanların elinden,

Bizi kurtaran sensin.

Bu vatın yeniden,

Özenle kuran sensin.

Adını küçük, büyük

Anıyoruz her zaman

Adı büyük Atatürk,

Anlı, şanlı kahraman

 

Mehmet Necati Öngay

 

 

 

 

ATATÜRK

 

Türk'ü ölümden

Odur kurtaran,

Odur yeniden

Türklüğü kuran.

 

Yaptığı ordu

Düşmanı kovdu,

Ulusu, yurdu

Odur yaratan.

 

Türk'ün dileği

Onun ereği,

Yüce yüreği

Türklüğe vatan.

 

Bu memleketi,

Cumhuriyeti,

Canıyla etti

Bize armağan.

 

Bizi yücelten

Atamızsın sen,

Yürür izinden,

Sana inanan.

 

Ülkün yürüsün,

Türklük büyüsün,

Sen Atatürk'sün

Ey yüce Başkan.

 

Hasan Ali YÜCEL

 

 

 

 

TA

 

 Ata demek, tan demek;

 Bütün bir vatan demek;

 Yaslı günlerimizde

 Bizi avutan demek;

 O köhne saltanatı,

 Devirip atan demek;

 Yurda gelen düşmanı,

 Tutup fırlatan demek;

 Yokluktan bir milleti

 Birden yaratan demek.

 

 Ata demek tan demek

 Yürkete yatan demek;

 Yaptığı devrimlerle,

 Yurdu yaşatan demek;

 Her yaşta olanları

 Yurda bağlatan demek.

 

 Bütün Türk milletini

 Yasla ağlatan demek;

 Canımızda yaşayıp

 Nabızda atan demek;

 Ülkümüzün uğruna

 Canını katan demek;

 O bu dünya ufkundan

 Haşmetle batan demek;

 Ah, Ata'mız ölse de

 O ölmez vatan demek.

 

Celal Sıtkı GÜRLER

 

 

 

 

ATATÜRK'E

 

Tarih huzurunda eğilmelidir,

Her ünlü kahraman gelmeli dize;

Kurduğun yepyeni bir Türk ilidir,

Sen bir harikasın, sen bir mucize.

                                    

Gökler kara iken, gönüller kara,

Sen büyük bir güneş, bir vatan oldun.

Bizi götürdün de bir ilkbahara,

Her şeyi yeniden yaratan oldun.

                                    

Adın bir tılsımdır her bir dudakta,

Eserin bir kudret kaynağı bize;

Ey genç yoluna dikkatle bak da,

Ver kendini onun çizdiği ize.

 

Rıfat Necdet EVRİMER

 

 

 

 

NÖBETÇİ MİLLET

 

 Yaradan hey yaradan!

 Dört yıl değil bin yıl geçse aradan

 Sensin ateş diye kanımızdaki

 Sensin ışık diye önümüzdeki.

 Ey yanımızdaki

 Beş on mermere, bir avuç toprağa sığan

 Sınırsız mavi hey!

 Yeni kıyılar bulur, yeni yarlar kazardın

 Sen her köpürüp taşmanda;

 Her konuşmanda

 Milletimin alın yazısını yeniden yazardın,

 Bakışların inanmayanları ezerdi,

 Sağ kolun bir orağa benzerdi:

 Başlardı yurt tarlasında fikrin ve hissin hasadı.

 Cümlelerin ya örsten kalkardı,

 Ya çıkardı kından.

 Başak saçların sarkardı harman alnından:

 Halk biçilmiş ekin gibi düşerdi dizlerine

 Milyonlar katılırdı sözlerine

 Mıknatısı gören zerreler gibi.

 Köhne kanatlar, köhne küreler gibi

 Sözünde çarpışıp düşerdi.

 Tam konuştuğun anlar sa mahşerdi:

 Rab gökte dinleyin derdi meleklerine;

 Yıldızlar girerdi yeni mahreklerine;

 Nehirler kavuşurdu yeni denizlerine;

 Halk biçilmiş ekin gibi düşerdi dizlerine

 Şimdi nöbetçi olmak için Anıt-Kabri'ne.

 Tamamlayabilmek için tavafını

 Tutuyor nöbet.

 Bu millet

 Bu, vaktiyle ayaklarım ummanlar yalayan

 Bu, üç kıtayı atinin nalıyla damgalayan,

 Bu, Timur'u, Atilla'yı, Oğuz'u,

 Bu, Yıldırim'ı, Fatih'i, Yavuz'u,

 Bu, seni yetiştiren ulu millet,

 Vakar ve haysiyetle dimdik.

 Uyanık, tetik

 Anıt-Kabir'de tutuyor nöbet,

 Dünya dönüp dolanıp

 Boğazlaşıp dolaşıp

 Ergeç ve ancak

 Millî Misaklar'da karar kılacak

 Ey en büyük Usta!

 Düşünen olmadı bu hususta

 Senden evvel ve senden ileri;

İlk müjdeyi, ilk haberi

Senden almıştı cihan;

Ta o zamandan

Anlayamadığına yansın,

Son dünyanın dönüp dolaşıp geleceği,

Uğrunda milyonların seve seve öleceği

En büyük maksat için

Dünyaya ilk karşı koyansın.

Nasıl içimizdeysen bütün varınla.

İşte öylece dünya davalarındasın.

O ışık saçların, o alev sözlerinle

O gök gözlerinle sen.

Ey ıssız geceler içinden

Bize eşsiz sabahı getiren!

Ey asırlardır dul bayrağın eşi,

Ey gece yarılarımızın güneşi,

Ey yele kaşlar,

Ey çekilmiş hançer bakışlar,

Ey fikri döven şakaklar,

Ey kalem parmaklar,

Ey ay-yıldız el,

Ey en güzel,

Ey en büyük,

Ey Atatürk!

Getir dudaklarım bir bir anlımıza koy,

Dağlarısın ateşinle bu soy.

Oy Atatürk oyy...

İrkilmez ata çocuğu irkilmez;

Zaptedilmez Ata'm zaptedilmez.

Biz varken senin hisarının burçları;

Bakışlarımız kılıç uçları,

Bekliyoruz devrimim biz.

Çökmiyeceğiz diz.

İsterse hayat zehrolsun,

isterse refah kahrolsun,

İsterse kurşun düşsün yanımıza belimize,

İsterse geçinmek için bir dilim

Kuru ekmek geçmesin elimize.

Halel gelmez bizim ateşimize;

Dünya düşse peşimize,

Yer sarsılsa yerinden,

Ne senden geçeriz, ne senin eserinden.

 

Behçet Kemal çağlar

 

 

 

 

ATATÜRK

 

Üstümüze gece gündüz kol geren

Bize, güzel, iyi günler gösteren,

Türk iline yeni baştan can veren,

Kimdir? iye sorarlarsa: Atatürk.

 

Yurdumuzu aydınlatan sabah.ar,

Düşmanlara korku veren silahlar,

Trsaneler, fabrikalar, tezgahlar,

Göze çarpan her ne varsa:Atatürk.

 

Tanrı gibi görünüyor her yerde,

Topraklarda, denizlerde, göklerde,

Gönül tapar kendisinden geçer de,

Hangi yana göz dalarsa:Atatürk

 

Babasından önce O'nun adını,

Öğretiyor oğluna Türk kadını,

O'ndan aldık yaşamanın tadını,

Bahtiyarız, bahtiyarsa Atatürk.

 

Faruk Nafiz ÇAMLIBELl