Ümit Yaşar Oğuzcan

 

 

 

 

Beni Unutma

 

Bir gün gelir de unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni unutma
Çünkü ben her gece o saatlerde
Seni yaşar ve seni düşünürüm
Hayal içinde perişan yürürüm
Sen de karanlığın sustuğu yerde
Beni unutma
O saatlerde serpilir gülüşün
Bir avuç su gibi içime, ey yar
Senin de başında o çılgın rüzgar
Deli esiverirse bir gün
Beni unutma
Ben ayağımda çarık, elimde asa
Senin için su yollara düşmüşüm
Senelerce sonra sana dönüşüm
Bir mahşer gününe de rastlasa
Beni unutma
Hala duruyorsa yeşil elbisen
Onu bir gün benim için giy
Saksıdaki pembe karanfilde çiğ
Ve bahçende yorgun bir kuş görürsen
Beni unutma
Büyük acılara tutuştuğum gün
Çok uzaklarda da olsan yine gel
Bu ölürcesine sevdiğine gel
Ne olur Tanrıya kavuştuğum gün
Beni unutma…

 

 

 

Dost Bildiklerim

 

Sanırdım gündüzdü onlarla gecem
İçimde ümitti dost bildiklerim
Ne zaman yıkılıp yere düştüysem
Bırakıp da gitti dost bildiklerim

Hepsi varken baharımda, yazımda;
Kışın bir burukluk kaldı ağzımda
Seneler senesi oysa gözümde
Cihana eşitti dost bildiklerim

Nerede o sözlere kandığım günler?
Her gülen yüzü dost sandığım günler
Acıdan kahrolup yandığım günler
Ta canıma yetti dost bildiklerim

Meydana çıkalı asıl çehreler
Aydınlanmaz oldu artık geceler
Yalanlar tükendi, indi maskeler
Birer birer bitti dost bildiklerim

Korkar oldum bana " dostum " diyenden
Yoksa yok olandan, varsa yiyenden
Ne onlardan eser kaldı ne benden
Beni benden etti dost bildiklerim

 

 

 

Gözlerde Sevişmek

 

Seninle yaşanacak bir aşkın öyküsünü
Bir giz gibi  derinden  dün yaşattı gözlerin
Sunduğu sevinçlerle o eşsiz  bahar günü
Yemyeşil  bir adaktı, bir murattı gözlerin.

Acılar   uzaklarda, mutluluklarsa yakın
Bir kaç saat içinde  kaç yıldı yaşattığın
Gözlerime sevgiyle bakarken, bana aşkın
Ölümsüz olduğunu hatırlattı  gözlerin.

İçimde tek sen vardın, düşüncemde  yalnız sen
Birbirimizden uzak  yaşadığımız o en
güzel yıllarımızı elemle düşünürken
Hem ağladı  sessizce, hem ağlattı gözlerin.

 

 

 

Gözlerim Gözlerinde

 

Hep böyle  çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde  uzak bir ışık mı yanar?
Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var;
Kıyısındaymış gibi en sakin  denizlerin...

Bir yelkenliyim şimdi  ben senin limanında
Fırtınalardan geldim sende dinleniyorum.
Bu huzur, bu sessizlik  hiç  bitmesin diyorum;
En eşsiz dakikalar  sürsün senin yanında...

Hiç yumma gözlerini, ışığın eksilmesin,
Gündüzüm aydınlığım, ipek  böceğim benim!
Güz bahçemde açılmış o son çiçeğim benim!

Yorgun kalbim seninle elem nedir bilmesin;
Ayırma gözlerimden  çocuksu gözlerini,
O sakin o yalansız, o kuytu  gözlerini.



 

Acılar Denizi


Ben acılar denizinde boğulmuşum

İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını

Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni

Duyarım yosunların benim için ağladıklarını

 

Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime

Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını

bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle

Bütün gemiller söndürmüş ışıklarını

 

Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma

Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek

Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını

 

bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa

Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse

Yılların içimde bıraktıklarını...

 

 

 

Ötesi Yok

 

Aşk için  yeryüzünde uzaktan ötesi yok
En uzun gecelere şafaktan ötesi  yok
Yaklaşanlar  tanrıya o gerçek aşıkladır
Nehirlerce  denize  varmaktan  ötesi  yok
Taş bir duvardır  her gün dikilen  karşımıza
En ulu ağaçlara yapraktan  ötesi yok
Elverir  bunca  keder, yeter  bunca ayrılık
Tutuşmuş bir dal için  ocaktan  ötesi yok
Ne çıkar bu son  ateş  isterse hiç sönmesin
Yanan için çöllerde sıcaktan ötesi yok
Elbette ömür  biter, can gider ey sevgili
Aşkı sende  bulana  topraktan ötesi yok

 

 

 

Sessizce Ölmek

 

Doğarken mi başladı  benim son yolculuğum
Ondan mı öyle  geçti o garip çocukluğum
Masallarla düşlerle beni hep aldattılar
Yaşadığım; en büyük yalandı biliyorum
Boşluğu  kucaklardım  uzatsam ellerimi
Düşsem diye  beklerdi  pusuda bir  uçurum
Kol gezerdi   çevremde  acılar ölüm gibi
Ben ondan böyle kaldım, ondan karardı ruhum
Yağmur mu yağmazdı ne, tarlalar mı çoraktı
Neden hiç yeşermedi serptiğim  onca tohum
Şimdi ölen bir şey  var içimde azar azar
Ha söndü  ha  sönecek  yıllar önce   yanan  mum
Susmayın biliyorum, ben bir  yalan dünyada
Gürültülü  yaşadım, sessizce ölüyorum
 

 

 

Yıkılış

 

Günahım,  vebalimdin
Kızımdın   kimi zaman
Kız kardeşim
Yada sevgilimdin
Hiç bir şeyim değildin
Belki de her şeyimdin
Çirkinimdin,
Güzelimdin
Sevgide  iki gözüm
Dostlukta iki  gözüm
Dostlukta  sağ elimdin
Dilim dilimdin
Öpüşürken
Yüreğime serilmiş
Nakışlı bir  kilimdin
Deli olurdum
Bir gün  görmesem
Hasretimdin,
Hayalimdin
Bir başkaydı
Kavuşmalarımız
O zamanlar çılgındım 
Delindim
Şimdi  bakıyorum da
Geldiğimiz yere
Soruyorum
Sahi sen kimdin?
 

 

 

Ne Yapsam, Neylesem, Ne Söylesem

 

Ne yapsam dönüp dolaşıp sana geliyorum
Avuçlarımda     ateş, gözlerimde sitem
Ve hep o şarkı dudaklarımda belli belirsiz
Ne yapsam, neylesem ne söylesem.

Değişen sadece ellerim, gözlerim  değil
Ayakkabım, gömleğim boyunbağım, elbisem
Her şey iğreti şimdi, herkes yabancı bana
Ne yapsam,neylesem, ne söylesem

Bütün  günlerimi  aldın gittin,bütün akşamlarımı
Oturmuş üstüme boğuyor beni her gecem
O renkler yok, o hayaller yok, o düşler yok
Ne yapsam, neylesem, ne söylesem

Nereye vardıysam o yangın oradaydı
O sevmek,o alevler, o cehennem
Baksana,küllerim savruluyor gökyüzüne
Ne yapsam, neylesem, ne söylesem

Sen bir yalnızlıktan artık, ta şuramda bir hançersin
Çıkaramam seni bağrımdan ne kadar istesem
Vur, öldür  dilersen, beni bırakma tek
Ne yapsam, neylesem, ne söylesem

 

 

 

Kavuşma Günü

 

En güzel gülüşünle karşıla beni
İşte geldim yanına yorgun ve yitik
Yılmışım, yıkılmışım, kahrolmuşum
İçimde tarifsiz bir gariplik

Anlamaya çalış bir şey sormadan
Yaklaş yanıma, gözlerime bak
Dağıt saçlarını çocuklar gibi
Sonra başını omuzlarıma bırak

Dertliyim, kahırlıyım, efkarlıyım
Ağır, çaresiz hüzünlerle geldim sana
Birlikte ömür boyu  yaşayacağımız
Perişan  gecelerle, günlerle geldim sana

Paramparça  hayallerim,  umutlarım
Ne kalmışsa içimde   kırık dökük
Al, yeniden yarat  beni,   ayıkla arıt
Baksana, bütün ışıklarım sönük

Pelte  pelte karanlığım koyu, zifir
Göklerin üstüme  abandığı  gecelerdeyim
Dinle,sana bir şarkı söyleyeceğim özlem dolu
Dinle, bütün çalgıların sustuğu  yerdeyim

Oysaki sen aradığım, bulduğumsun benim
Oysaki bu en güzeli kavuşmaların
Bakma şimdi böyle   kahırlı olduğuma
En  mutlu şiirleri söyleyeceğim sana yarın

Yeter ki mahşere dek beni özle beni sev
Zamanların  en  ölümsüzünde  yaşat beni
İşte geldim yanına alev ,alev dopdolu
Al dilediğin gibi yeniden yarat beni

 

 

 

Giden Gençliğe Gazel

 

Umudum, heyecanım bitmez pınardı bitti
Gençliğim deli dolu esen rüzgardı gitti

Neydi o sarhoşluklar? Dünyaya boş vermekler?
O bir başka mevsimdi, bir ilkbahardı gitti.

Tadı, rengi değişti birer birer her şeyin
En mutlu,  en doyulmaz   yaşantılardı  gitti

Çektiler ellerini  elimden sevgililer
Bir zaman bu gönülde kimler yaşardı? Gitti.

Hani hiç   bitmeyecek  sandığım güzellikler?
Ne sevinçler, arzular ve neler vardı gitti.

Kalakaldım ortada  böyle ben  param  parça
Her gelen yüreğimden bir şey kopardı gitti.

Hey benim   doymadığım deli  fişek gençliğim!
İçimde bir zamanlar bir kor yanardı  bitti.......

 

 

 

Milyon Kere Ayten

 

Ben  bir Ayten'dir tutturmuşum oh ne iyi
Ayten'li içkiler içip sarhoş oluyorum ne güzel
Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin
Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor
Şarkılar söylüyorum
Şiirler yazıyorum Ayten üstüne
Saatim her zaman Ayten'e beş var
Ya da Ayten'i beş geçiyor
Ne yana baksam gördüğüm o
Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor

Bana sorarsanız mevsimlerden Aytendeyiz
Günlerden Aytenertesidir
Odur gün gün beni yaşatan
Onun kokusu sarmıştır sokakları
Onun gözleridir şafakta gördüğüm
Akşam kızıllığında onun dudakları

Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim
Ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz
Bir kadehte sizinle içeriz Ayten'li
İki laf ederiz
Onu siz de seversiniz benim gibi
Ama yağma yok Ayten'i size bırakmam
Alın tek kat elbisemi size vereyim
Cebimde bir on liram var
Onu da alın gerekirse
Ben Ayten'i düşünürüm, üşümem
Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar
Parasızlık da bir şey mi
Ölüm bile kötü değil
Aytensizlik kadar

Ona uğramayan  gemiler batsın
Ondan geçmeyen trenler devrilsin
Onu sevmeyen yürek taş kesilsin
Kapansın onu görmeyen gözler
Onu övmeyen diller kurusun
İki kere iki dört elde var Ayten
Bundan böyle dünyada 
Aşkın adı Ayten olsun

 

 

 

Son Liman

 

Çekilmez  kahrımı çektin yıllar  boyu
Benimle ağladın, benimle güldün
Kuru ekmeğimdi
Fakir yatağımdı
Bitmez çilemdi benimle paylaştığın
Nice günler dert ortağımdın benim
Omuzlarına dayayıp  yorgun  başımı
Az mı ağladım  hıçkıra  hıçkıra
Az mı  sildin seven ellerinle gözyaşımı
Kimi gün dostum oldun en vefalı
Koşarak  geldim sana
Teselliyi, umudu sende  buldum
Doyulmaz aşımdın akşamları
Bardağımda su, soframda ekmektin
Ve her sabah anasıydın  çocuklarımın
Kolların  evimizin temeli
Saçların  süpürgesiydi
Ben bu yere  seninle vardım
Bu iyiliğin, güzelliğin son çizgisine
Kederleri sevinçleri seninle yaşadım
Seninle baktım bu çirkin dünyaya uzaktan 
Sendin bütün fırtınalarda
Sığındığım  o tek liman
Sonsuz karanlığımda  tek ışıktın
Sönmeyen ateşimdin karlı dağlarda
Çölümde fışkıran bir pınardın  serin
Ne zaman yitirsem bütün umutlarımı
Bana hayatın kapıların açardı ellerin
Sevenim benim, ak saçlım, küçük meleğim
Sen benim can yoldaşım  olduğun kadar
Kadınımsın,  anamsın, bacımsın
Ver öpeyim vefalı ellerini 
Sen benim şerefimsin , inancımsın

 

 

 

Çok Geç !

 

Israrına kandım diyemezsin, çok geç.
Bir anda inandım diyemezsin, çok geç!
Kor nerde ki? Bir baksana küller soğumuş...
Ateş gibi yandım diyemezsin, çok geç!

 

 

 

Dostlar Seni Unutur mu?
 
Doldurulmaz yerin senin 
Dostlar seni unutur mu? 
Hiç sönmezdi nurun senin 
Dostlar seni unutur mu? 
Tertemiz bir özün vardı Apaydınlık yüzün vardı Söylenecek sözün vardı Dostlar seni unutur mu?
Her gerçeği gören sendin Aşk sırrına eren sendin Gönüllere giren sendin Dostlar seni unutur mu?
Çektin, yazdın ve söyledin Verdin, almak istemedin Sadık yarim toprak dedin Dostlar seni unutur mu? Hiç kimseyi incitmedin Kalp kırmadın, kin gütmedin Dostlarını unutmadın Dostlar seni unutur mu? Şiirde sağlam temeldin İnsanlıkta en güzeldin Biz bir ÜMİT, sen VEYSEL’din Dostlar seni unutur mu?